Öne Çıkan Psikoloji Ve Psikoterapiler Sağlık

Sağlam Vücut Sağlam Kafada Bulunur !

Artık çok iyi biliyoruz ki sağlam vücut da sağlam kafada bulunur eklemesini de yapmak yerinde olurdu.

Ruh ve Beden sağlığı birbirlerinden ayrı kavramlar gibi anlaşılır. Oysa aralarında ayrılmaz bir bağ vardır.

İyi bir ruh sağlığı beden sağlığına katkı yaparken beden sağlığı sorunları da kaçınılmaz olarak insanın psikolojik sağlığı üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.

Aslında iki kenarı keskin bir kılıç gibi. Sonuçta tüm duygusal psikolojik deneyimlerimiz beyinde olup biten etkilerle ortaya çıkar ve unutmamak gerekir ki beyin bir organdır.

Psikiyatrik rahatsızlıkların beden sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri temelde 2 şekilde karşımıza çıkar.

Birincisi, ruh sağlığı sorunlarında beyin kimyasının bozulmasına bağlı yıkıcı stres hormonlarının sürekli dengesiz halde kalması tüm vücudu ilgilendiren bir çok sistemik hastalık için ciddi risk faktörüdür.

İkinci düzlemde ise ruh sağlığı problemlerinden etkilenmiş insanların bozulan yaşam kalitesi ve alışkanlıklarına bağlı ortaya çıkan sağlık sorunları gerçeği vardır.

 

Ruh Sağlığı, Beyin Kimyası ve Beden Sağlığı

Artık psikolojik sağlığımızın ve duygusal durumumuzun beyin içinde gerçekleşen biyokimyasal değişikliklerle belirlendiğini biliyoruz. Bunlar tetikleyici sebep de olabilir sonuç da olabilir.

Vucudumuzun bir bütün olarak çalıştığını düşünürsek tüm organ sistemlerinin birbiri ile iletişim ve etkileşim içinde olduğu bilimsel olarak tartışılmaz bir gerçektir.

 

Depresyon ve Kalp Sağlığı

Psikiyatrinin en başat rahatsızlıklarının başında depresyon gelir. Depresyon ve çoğu kez ona eşlik eden kaygı (anksiyete) yalnızca çökkün duygu hali, sosyal ve mesleki kayıplar yaşanmasına yol açmaz, aynı zamanda ciddi bedensel hastalıklara da zemin hazırlar.

Yapılan bir çok bilimsel çalışma tedavi edilmediğinde depresyonun yatkınlığı olan bireylerde koroner kalp hastalıkları riskinin 2 kat artırdığını, altta yatan kalp hastalıklarını kötüleştirdiğini, eğer kalp krizi geçirildi ise ölüm riskini belirgin şekilde yükselttiğini göstermektedir.

Günümüzde erişkinlerdeki 1 numaralı ölüm riski olan kalp damar hastalıklarının altta yatan depresyon ve kaygı hali ile artmasının bir çok sebebi vardır.

Olumsuz duygu halinde uzun süre kalan insanların vucudundaki stres hormonları (kortizol ve adrenalin) normalin üzerinde seyretmekte ve bu da damarlar üzerinde enflamasyonu (yangı) artırmakta ve damar sertliğine zemin hazırlamaktadır.

 

Anksiyete ve Demans Gerçeği (Bunama)

Kaygı doğal bir duygudur ve yaşam karşısında her insan bazı dönemlerde yoğun kaygı içine girer. Buna gerçeğe rağmen yaygın kaygı bozukluğu ve panik rahatsızlığı olan ve uzun yıllar tedavi edilmeden hayatlarını sürdüren insanların yükselen stres hormonlarının etksinde beyinlerinde yaşlanmanın hızlandığı ve bunama riskinin arttığı yine bilimsel araştırmalarda gösterilmiştir.

Kaygı bozukluğu olan insanların hafızaları, karar verme becerileri, odaklanma ve hayat olaylarına yönelmesi de bozulduğu için zihinsel becerilerindeki bozulma daha da hızlanmaktadır.

Depresyon ve çoğu kez ona eşlik eden anksiyetenin toplumdaki yaygınlığı ve biyolojik sağlık üzerindeki etkileri göz önüne alındığında

Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) DEPRESYON TIBBİ BİR HASTALIKTIR şeklindeki uyarı niteliğindeki bildirileri çok daha anlaşılır bir durumdur.

Kronik ruh sağlığı sorunlarının kalp-damar sisteminden başka bir çok bedensel hastalıkla ilişkisinin olduğu bilinmektedir.

-Açıklanamayan Bedensel Yakınmalar

Baş ağrıları, yorgunluk, kas spazmları, uyuşmalar, sırt ağrıları kimi zaman bir çok tıbbi incelemeye rağmen altta yatan belirgin bir fiziksel bulgu ile açıklanamayan yakınmalar oldukça sık karşımıza çıkar. Bu durum gereksiz ve yıpratıcı bir çok tıbbi sürecin içinde savrulmaya da yol açmaktadır.

Özellikle uzun süreli, görünürde sebepsiz ağrı ve bedensel yakınmalar eşlik eden depresyon veya kaygı bozukluğunun bedensel (somatik) belirtilerle karşımıza çıkan farklı bir dışavurumu olabilir.

 

-Sindirim Sistemi Rahatsızlıkları

Olumsuz duygu hali özellikle barsaklarda düzensizliklere zemin hazırlar. Ulseratif kolit, Crohn Hastalığı, huzursuz barsak sendromu (IBS) gibi iltihabı barsak hastalıklarına yatkınlık oluşturur. Aynı zamanda yoğun stres etkisiyle mide asiditesinin bozulmasına bağlı gastrit/ülser, reflü gibi durumlar çok daha sık karşımıza çıkar.

Bunlara ek olarak yoğun anksiyete ve çökkün duygu durumu ile diyabet, inme, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (koah) bazı kanser türlerinin (meme, kolon, akciğer) birlikteliğinin daha sık görüldüğü bir çok araştırmada ortaya çıkmıştır. Bir çok dermatolojik hastalık da bireyin psikolojik sağlığı ile ilişkilidir.

Bu sistemik hastalıklarla ruh sağlığının sebep-sonuç ilişkisi bozulmuş merkezi sinir sisteminin başlattığı çok sayıda mekanizma ile ilişkili olabilir. Vücutta ortaya çıkan özyıkım biyokimyasal dengeyi (homoestazis) bozarak bağışıklık sisteminin kötü işlemesine yol açmaktadır.

 

Ruh Sağlığı ve Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları

Hemen her tür psikiyatrik rahatsızlık ne yazık ki sağlıksız yaşam alışkanlıkları ile yan yana gitmektedir.

Bunların bir kısmı uyku, beslenme, haraketsizlik ve özbakım sorunları gibi doğrudan rahatsızlığın belirtilerinin ortaya çıkardığı bedeller olabilir. Bununla beraber yaşam disiplininin ve alışkanlıkların bozulması da ciddi sağlık sorunlarına kapı aralar.

Başta depresyonda olmak üzere ruh sağlığı sorunları olan insanlarda sağlıksız beslenme yaygın bir durumdur. Bir çok kilo problemin altında olumsuz duyguları gidermek için kötü beslenmeye yönelim vardır.

Uyku düzensizlikleri neredeyse tüm psikiyatrik tablolarda karşımıza çıkar. Yetersiz ve kalitesiz uykunun bağışıklık sistemi sorunlarından obeziteye, inflamasyona bağlı bağ dokusu hastalıklarından kilo problemine doğrudan ve dolaylı bir çok bozucu etkisi bilinmektedir.

 

Alkol, Madde ve Davranış Bağımlılıkları

Bağımlılıklar hem kendi başına hem de altta yatan farkedilmemiş psikiyatrik rahatsızlıkların etkisinde ortaya çıkabilir.

Kendini iyi hissetmeyen bireyler bağımlılık yapıcı kısa dönemde kendilerini iyi hissettiren ama orta ve uzun dönemde bedensel olarak çok ağır bedel ödedikleri madde kullanımına ya da davranışlara yönelirler.

Sadece yeryüzünde 2 milyar insanın sigara kullandığını, milyonlarca insanın alkole bağlı hastalıklardan ağır tıbbi sorunlar yaşadığını düşünürseniz tablonun ciddiyetini fark edeceksinizdir.

 

Ruh Sağlığı ve Kendini İhmal Etmek

 

Son olarak bahsetmemiz gereken boyut ise psikiyatrik rahatsızlığı olan insanların sağlık desteği almaktan uzak kaldığı gerçeğidir. Özellikle şizofreni, gelişimsel bozukluklar ve ağır bipolar hastalıkları olan insanlar koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerine ulaşmakta zorluk çekmektedirler. Tüm rahatsızlıklar ve erken ölüm olguları bu grup insanlarda ne yazık ki çok daha sık karşımıza çıkmaktadır.

Unutmamak gerekir ki biz psikiyatrlar tıp doktorlarıyız. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki tedavi ile yardımcı olabileceğimiz insanların sadece yüzde 20’sine ulaşabiliyoruz.

Birçok insan ruh sağlığı sorunları için ilaç kullanmaya, psikiyatrik destek almaya direnç göstermektedir. Çok ciddi düzeylere gelmeden uzman yardımı almayı gerekli görmez çoğumuz. Çoğunluk psikiyatrik sorunları sadece kişisel sorunları gibi algılamaktadırlar. Oysa bozulmuş dengede sürgit kalan beyin kimyası ciddi fiziksel sağlık sorunlarına maruz bırakmaktadır.

Bilinenin aksine birçok psikiyatrik rahatsızlık tedavilere çok yüz güldürücü yanıtlar verebilmektedir.

Bu direncin arkasında damgalanma korkusu ve aynı zamanda ruh ve beden sağlığının ayrılmaz bir bütün olduğunu görememek yatmaktadır.

Sağlık bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda bir bütündür. Herkese sağlıklı günler dilerim. 

Dr. Ali Hilmi Yazıcı

 

Hoşuna Gidebilecek Olan Yazılar

Read More